22 Kasım 2009 Pazar

1 mikmik!
depeche mode'un breathe şarkısının sözleri türkçeye çevrilse gayette bir ümit besen şarkısı olma potansiyeli var.buyrun,bakın:
'' i heard a rumour, they travel far.
you know what it's like, the way people are
they talk and they talk, though they don't understand
they'll whisper and whisper and lie on demand
please tell me now, i want to know
i have to hear it from your lips, say it's not so..''

3 Kasım 2009 Salı

eksik bir şey mi var hayatında

0 mikmik!
iki gündür aralıksız yağmur yağıyor istanbulda. ankarada olduğum önceki 2 günü de eklersek toplam 4 gündür damlaların cama vurma sesini dinliyorum. çok huzur veriyor bu ses. havanın sıcak olmaması ve güneşin kendini göstermemesi şartıyla yağmurlu havaları çok seviyorum. öyle böyle değil. bildiğin mutluyum yani. dışarıdasındır, üşür ve ıslanırsın eve geldiğinde hemen üstünü değiştirir kaloriferin yanındaki minderlere tüner ve bir film açarsın ya, işte o miskinliği hiç bir şeye değişmem sanırım.veya kitap okumak..küçüklüğümü hatırlıyorum.yağmurlu değil ama karlı bir hava vardı.sanırım okullar tatildi ve halamda kalıyordum.eniştemle depodan bulduğumuz malzemelerle kızak yapıp, deliler gibi karda oynamıştık,karda yuvarlanmıştım.eve geldiğimde yanaklarım kıpkırmızıydı,yani genelde öyle olur.öyle hatırlamak istiyorum kendimi.halam hemen üstümü değiştirmişti.sonra kaloriferin yanına oturup denizler altında yirmi bin fersahı okumaya başlamıştım ve hala kar yağıyordu dışarıda.bu anıyı hala unutamıyorum ,artık ne kadar huzurluysam. ben hiç büyümek istemiyorum, hem de hiç. şu ana kadar ne kadar artı getirdiyse çoğu şeyi de aldı götürdü. artık beynim sürekli meşgul, giderek daha fazla sorumluluk almak zorundayım, hep soru işaretleri. o kitap okurkenki huzuru bi daha ne zaman bulabileceğim bilmiyorum, daha önümde uzun bir yol var sanırım. hep hayallerim vardı, hala var ama o zaman gerçekleşme olasılıkları daha yüksekti.şu anki halimden o kadar çok şey bekliyodum ki. annem geçenlerde küçükken yazdığım bi kağıdı bulmuş.şöyle yazmışım: ''büyük halime, ileride hep mor oje süreceğim.dövme yaptıracağım.saçımda mavi gölge olacak.uzayla ilgileneceğim.'' hala bazı şeyleri,değişen isteklerimi yine büyüyecek halimden bekliyorum, umarım kendimi hayal kırıklığına uğratmam. hayatımda en çok özlediğim yıllar ilkokul ve ortaokul yıllarım. bir okuldan fazlasıydı sanırım, hala ara sıra rüyama girdiğinde huzur bulduğum bir yuva,garip..şimdiki zamanı ise ne kadar özlerim bilmiyorum. aidiyetsizlik duygusu burada bir gün yok olsa ertesi gün hatırlatıyor kendini. doğal olarak davranışlarım çoğu zaman samimiyetsiz.biraz daha anlatmak isterdim ama ne kadar çok anlatırsam, o kadar çok güçsüz görüneceğimi düşünmeye başladım.bu aralar bolca boşluk ve umutsuzluk var çünkü.yine de mutsuz değilim,hayır.hayatta bizi mutlu edebilecek o kadar çok şey var ki..devam ederken o kadar küçük gözüküyor ki,kaybettiğinde anlıyorsun değerini.hep böyle olmuştur zaten. yaklaşık 1 yıldır koku alamayan biri olarak,ameliyattan sonra da çok bir şey değişmedi, ara sıra gelip gidiyor, bugün elimi yıkadığımda sabunun kokusunu duyunca resmen ordan oraya koştum bişeyleri koklayım diye.o kadar mutlu oldum ki,yeni yıkadığım çarşafları kokladım, sonra tekrar ellerimi kokladım,üstünde kocaman koklayın! etiketi olan vücut şampuanımı kokladım, kokusunu bilmeden almıştım. koklamak.. o kadar güzelmiş ki, sadece bunun için gülümseyebilirsin. cidden son zamanlarda çok üzüldüm bunun için zaten sağlam olmayan inancım çok isyan etti.neden ben? pozitiflikleri saymaya çalıştım hayatımdaki,elle tutulur bir şey de yok. ileride bebeğim olursa eğer onun kokusunu duyamayacağımı düşündüm, sevgilimin, yeni çıkan bir parfümün, çok acıktığında mutfaktan gelen yemeğin...neyse,gene fazla detay. çok hissettirmemeye çalışıyorum etrafımdakilere ama kendi içimde büyük bir bocalama yaşadığım bir dönemdeyim. kimine göre küçük,kimine göre büyük sonuçta kendisi dışında kimse bilemez aslında bir insanın neler yaşadığını ve hissettiğini.yani nankörlük olsun istemem ama,sana göre daha kötü olan bir durumu belki ben buna tercih edebilirdim.edebilirdim de seçim hakkımız oldukça kısıtlı.bitirelim o zaman bu yazıyı.şu aralar havalar değişti, soğuklar geldi fln derken herkes hasta olmuş durumda ben dahil. hepinize telepati yolu ilen bir adet green mile'dan john coffey yolluyorum hastalıklarınızı içine çekip,ağzından böcekler çıkarması için. özellikle de şu sıra en çok düşündüğüm insana iyi gelmesi dileğiyle...